Sağlık

Sinsi Göz Tansiyonuna Dikkat

Göz tansiyonu, normal tansiyona benzer bir basınç sorunudur. En basit tanımı olarak, göz içerisindeki basıncın yüksek olması olarak belirtilir. Hastanın şikayetleri artış gösterene kadar, fark etmeyeceği bir hastalıktır. İlerleyen zamanlarda bazı belirtiler ile kendini gösterir ve göz sinirlerine geri dönüşü olmayan tahribatlar yapar. En büyük etkisi görme sinirlerine olduğundan, tedavi edilmesi gereken ve kontrol altında tutulması şart olan bu hastalık, 40’lı yaşlardan itibaren kendini iyice hissettirir. Diyabet ve guatr hastalarında göz tansiyonu olma riski yüksektir. Kadınlarda menstrüasyon dönemi sonunda, görülme sıklığı erkeklere göre oldukça fazladır. Kötü sürprizler ile karşılaşmamak için, mutlaka düzenli olarak göz kontrolü yaptırılmalıdır. Ölçümü ve kontrolü oldukça kolaydır.

Erken Tanı Önemli

Diğer hastalıkların çoğunda olduğu gibi, erken tanı için belirgin bir ağrı olmaz. Sabah saatlerinde baş ağrısı gibi belirtiler verir, ancak bu ağrıların sebebi başka rahatsızlıklar da karıştırılabilmektedir. Belli belirsiz zamanlarda, bulanık görme durumu söz konusu olabilir. Gece vakitlerinde, tüm ışıkların etrafında hareler görülebilir. Televizyon ve bilgisayar gibi yüksek ve sürekli hareketli ışık kaynaklarına bakarken, göz çevresinde sızıya benzer ağrılar yaşanabilir. Yan taraflarda görme kaybı ile sadece orta bölümü görebilme durumu yaşanıyorsa, bu hastalığın ileri safha da olduğunun belirtisidir. İleri safhalarda görme miktarında azalma yaşanır. Göz tansiyonu akut olarak ani yükselebilir. Bu durumlarda ani baş dönmesi ve kusma yaşanması beklenir. Görme yetisindeki ciddi azalmalar, artık göz sinirlerinde, geri dönüşü olmayan hasarların oluşmuş olduğunu işaret eder.

Göz Tansiyonu Tedavisi

Göz tansiyonu tedavisi, göz damlası ve ağız yolu ile alınan ilaçlar ile yapılsa da, bu tedavi şekli ancak hastalığın ilerlemesini önler ve oluşmuş hasarların giderilmesi, söz konusu değildir. Ancak ilaçlar bırakıldığı andan itibaren, hastalık ilerlemeye devam edecektir. Bu yüzden ilaç kullanımının aksatılmaması ve bırakılmaması, hastalığın ilerlememesi için şarttır. Bazı durumlarda cerrahi müdahale de yapılabilmektedir. Fakat ameliyat sonrasındaki 5 yıl içinde bu hastalığın tekrarladığı gözlemlendiği için, ameliyat sonrası ilaç kullanımı da gerekli görülmektedir. Lazer tedavi yöntemlerinde de, pek çok yeni gelişmeler olmuştur ve şu an bu hastalığın tedavisinde olumlu sonuçlar alınmaktadır. Ancak çok sinsi bir şekilde ilerleyen ve kendini son aşamalarda belli eden bu hastalığın ilerlemesini engellemenin tek yolu, düzenli göz muayenesi yaptırmak olacaktır. Olası bir durumda, örneğin göz tansiyonunuz sınırda ise, bu kontrollerin en az ayda bir kere yaptırılması gerekli hale gelmektedir. Ancak ilerleyip hasar bırakması muhtemel olan bu hastalıkta, erken davranarak hiç zarar görmemek de mümkündür.

Daha Fazlasını Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu