Yaşam

Yeşil Fasulyeyi Beslenmenize Eklemek İçin Nedenler

Ülkemizde taze fasulye olarak da adlandırılan yeşil fasulye, pek çok hastalık türünün önlenmesine yardımcı olmaktan, sindirim sisteminizin sağlığını desteklemeye kadar fayda sunarak beslenmenize ekleyebileceğiniz şifa kaynağı bir üründür, çünkü yeşil fasulye, dünyadaki en iyi yüksek antioksidan yiyeceklerden biridir.

A vitamini, C vitamini, K vitamini ile folik asit ve diyet lifi içeren yeşil fasulye vitamin ve mineral bakımından zengindir. Beslenme listenize dahil etmeniz gereken sebzelerin başında gelen yeşil fasulye, bamya ve bezelyeye benzer şekilde sağlığa faydalar sağlar. Sağlığınız için endişe ediyorsanız tam da mevsimindeyken beslenmenize mutlaka yeşil fasulye eklemelisiniz.

Yeşil Fasulyenin sırık fasulyesi ve çalı fasulyesi diye iki çeşidi vardır. Sırık fasulyesi asma gibi tırmanmaya eğilimlidir ve olgunlaşması uzun sürer. Çalı fasulyesi ise zemine yakın büyür ve çabuk olgunlaşır. Dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır ki, yeşil fasulyeler olgunlaşmayan sebzelerdir ve yemeden önce pişirilmesi gerekir. Ancak çiğ olarak tüketilmesinin kanıtlanmış bir zararlı etkisi de yoktur.

Birçok yeşil sebzenin aksine, yeşil fasulyeleri dondurarak da besin değerlerini koruyabilirsiniz. Ayrıca, son derece ve tüm yaz boyunca yerel pazarlarda ya da marketlerde bulunabilirler.

Yeşil Fasulyenin Faydaları

  • Kanseri önlemeye yardımcı olur
  • Göz sağlığını destekler
  • Kan şekeri seviyelerini dengeler
  • Kalp sağlığını korur
  • Bağışıklığı güçlendirir
  • Kemik sağlığını destekler
  • Toksinlerin atılmasına yardım eder
  • Sindirimi düzenler
  • Yüksek oranda demir içerir

Yeşil Fasulyenin Besin Değeri

Yeşil fasulye, bir baklagil çeşidi olan Phaseolus vulgaris sınıfına aittir. Bu sınıflandırma, Fabaceae familyasından, cins vicia cinsinden kaynaklanmaktadır.

Tipik besin özelliklerine ek olarak, yeşil fasulyeyi aynı zamanda gerçek bir beslenme madeni yapan yüksek miktarda protein, karotenoid ve diğer antioksidanlar içerir.

Yeşil fasulye kalori bakımından düşüktür ve kolesterol içermez. Yeşil fasulyenin lif içeriği çok yüksektir ve ayrıca günlük protein gereksiniminin bir kısmını karşılar.

Birçok uzman, yeşil fasulyeyi sağlık için bu kadar iyi yapan faktörlerden birinin nişasta ve lif seviyesi olduğu konusunda hemfikirdir. Tam olarak sindirim sistemi tarafından tamamen işlenmek yerine, yeşil fasulyenin içindeki bazı besinler, çekirdeğin geri kalan kısmı sindirilip atıldıktan uzun süre sonra sağlığınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaya devam eder.

Bir porsiyon çiğ yeşil fasulye (yaklaşık yarım bardak veya 100 gram) aşağıdakileri içerir:

  • 31 kalori
  • 7.1 gram karbonhidrat
  • 1.8 gram protein
  • 0.1 gram yağ
  • 3,4 gram lif
  • 16.3 miligram C vitamini
  • 14.4 mikrogram K vitamini
  • 690 IU A vitamini
  • 0.2 mg manganez
  • 37 mikrogram folat
  • 0,1 miligram tiamin
  • 0.1 miligram riboflavin
  • 1 miligram demir
  • 25 miligram magnezyum
  • 209 miligram potasyum

Yeşil Fasulye Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Yeşil fasulyeyi, bebeklerden, sporculara, yaşlılardan, yetişkinlere herkes tüketebilir.

Yeşil fasulye, kanser, diyabet ve kalp hastalığı dahil olmak üzere çeşitli hastalıklardan koruyan güçlü antioksidanlar barındırır.

Yeşil fasulyeyi bu kadar faydalı kılan iki özelliği, sindirilemeyen karbonhidratları ve besin liflerinin içeriğidir, bu da yararlarının çoğuna katkıda bulunur.

Kilo vermek isteyenlerin mutlaka tüketmesi gereken bir sebzedir. Kalorisi düşük olduğu ve sindirimi rahatlattığı için kilo vermeye yardımcı olur.

Yeşil fasulye ayrıca, bir takım iç süreçlerde kilit rol oynayan folik asit bakımından iyi bir kaynaktır. Ancak en önemli özelliği rahimdeki bebeğe koruma kalkanı oluşturmasıdır. Bir anne adayının vücudundaki folik asit seviyesi ceninin sağlıklı ve normal gelişimi için hayati önem arz eder. Yeşil fasulye folik asit seviyesini yüksek tutmaya ve sağlıklı bir bebeği dünyaya getirmeye kolay ve lezzetli bir yol sunar.

İçerisindeki folat miktarıyla depresyona da yardımcı olabilir. Günlük olarak yeterli folat tüketimi, vücutta aşırı miktarda homosistein oluşumunu önler. Çok fazla homosistein kan ve diğer besin maddelerinin beyne ulaşmasını durdurur ve bu da duygu durum, uyku ve iştahı düzenleyen hormonlar olan serotonin, dopamin ve norepinefrin üretimini tetikler.

Yeşil Fasulyenin Olası Yan Etkileri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Pek çok yararları olmasına rağmen, düzenli olarak yeşil fasulye yerken göz önünde bulundurulması gereken birkaç uyarı vardır; bunlardan biri, oksalik asitin varlığıdır (birçok yeşil sebzede yaygındır). Bu asit kristalleşebilir ve idrar yollarında taşlara neden olabilir. Riski azaltmak için her zaman bol miktarda su içiniz ve bol miktarda yeşil fasulye tüketmeden önce oksalat idrar yolu taşları rahatsızlığı geçirmişseniz doktorunuza danışın.

Mineral eksikliğine neden olan koşullarınız varsa, az miktarda bitkisel asit nedeniyle yeşil fasulye alımınızı sınırlandırmanız gerekebilir. Yeşil fasulyeyi pişirerek ve bu koşullardan birinden muzdarip iseniz ham gıdalardan sakınarak bitkisel asitleri büyük oranda azaltabilirsiniz.

Tüm baklagillerde olduğu gibi yeşil fasulyelere alerjik olmak da mümkündür. Yeşil fasulye alerjiniz olduğundan şüpheleniyorsanız, derhal doktorunuza danışın.

 

Daha Fazlasını Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu